ZAFER BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN !!!!

Aylar önce Çanakkale Şehitliklerine yaptığımız gezide daha çok anlamıştım bu vatan için dökülen kanları.Çocuğu,genci,yaşlısı,kadını ne cefalar çekmiş bu vatan uğruna.Ne büyük fedakarlıklar yapmışlar.Yani bu vatan öyle kolay kazanılmamış

İşte onlara olan borcumuzdur birliğimizi korumak,düşmana fırsat vermeden kenetlenmek. Bu günü büyük harflerle, büyük adımlarla,büyük çığlıklarla kutlamamız gereken şu günlerde vatanın bölünmez bütünlüğünü iki kurşun sıkarak bozabileceğini zanneden vatan hainleri bugün görsünler ki bu vatan yüzbinlerce şehit verdi uğruna. Gerekirse vermeye devam eder. Yinede bu vatanı size vermez....

Çünkü biz burdayız ve inanın bizden arkamızda daha çok var.Ama siz hiçsiziniz ve öyle kalacaksınız

BİZİM İÇİN BAYRAM O ZAMAN BAŞLARDI İŞTE !!!

 



Biz eskiden artık eskidenle başlayan cümlelerde kurmaya başladım.Sabah kalkar kahvaltıdan hemen sonra ellerimize birer poşet alır atardık kendimizi mahalleye.Bizim için asıl bayram o zaman başlardı işte.Şeker toplamaya giderdik komşulara.Eve geldiğimizde de sayardık onları tek tek.Kim daha fazla toplamış diye.Hangi amca çok vermiş hangi teyze az vermiş.Kızardık bi de onlara için için.Para değildi derdimiz.Zaten paradan da pek anlamazdık biz.Parayla ne işimiz olurdu ki bizim .Çünkü çocuktuk.Gerçekten çocuktuk.Mahalle kültürüyle büyümek.Komşu teyzenin poşetini taşımak.Çeşmeden su dolduran amcanın bidonlarını taşımak.Bakkaldan ekmek almak.Bunlar bizim için oyundu çocukken .Biz doya doya yaşadık.Ama şimdi site çocukları yetiştiriyoruz.Tek başına ekmek almaya bile gönderemediğimiz,oturduğumuz semtlerde bakkal bile olmayan, oyun oynamak için kaçılan arka mahallesi bile olmayan.....Malesef olmayan olmayan olmayan.Ne kadar çok şeyi yitirmişiz hayatımızdan Ya da çocuklarımızın hayatından.Biz çocuklarımızı bayramda şeker toplamaya bile gönderemediğimiz bayramlar yaşıyoruz.Olsun ne yapalım.

YİNEDE BAYRAMLAR OLSUN BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN.........



 

YOĞURT ÜSTÜ KARIŞIK KIZARTMA

Geçtiğimiz günlerde sadece fotoğrafını yayınladığım bu yemeğin aslında herkesin bildiği sadece sunumunun farklı olduğu tarifini veriyorum. Küçükken rahmetli ananeme gittiğimizde bunu bize hazırlar ve yoğurt üstünde sunardı.Yani bir nevi ondan öğrendiğim bi şey.Ne zaman yapsam hep o gelir aklıma.Keşke şimdi yaşasaydı da hayatımızın baş köşesinde otursaydık onu.

Malzemeler

1 patlıcan

1 kabak

2 tane orta boy patates

6-7 tane sivri biber ( ben acı tercih ediyorum )

2 tane domates

3-4 diş sarımsak

1 kase yoğurt

Kızartmak için sıvı yağ

Tuz

Yapılışı

Sebzeleri yıkayıp küp şeklinde doğruyoruz. Daha sonra kızartıyoruz.Sarımsakları ezip yoğurda ilave edip servis tabağımızın altına yayıyoruz.Domatesleri küp küp doğruyoruz. İçine yine doğradığımız sarımsakları ilave edip üzerine 2 yemek kaşığı sıvı yağ gezdiriyoruz.Sos kıvamına gelinceye kadar pişiriyoruz.Servis tabağına önce kızarttığımız sebzeleri koyuyoruz.Pişen sosuda gezdirdiğimizde yemeğimiz hazır olmuş oluyor.

AFİYET OLSUN

BİR ACI KAHVE OLSUN YANINDA DA SEVDİCEĞİM

Benim ve eşimin hiç çay kültürü yoktur.Neredeyse hafta sonu kahvaltılarında pişer sadece.Eşimin uzun yıllar gıda  sektöründe çalışması benimse eski bir sağlık çalışanı olmamla çay kültürünü ezip bitirmişiz.Eşim kahve konusunda biraz tutucu olsa da illaki türk kahvesi ister ben her tür kahveyi denemeye meraklıyım Ama türk kahvesiyse eğer  işte o en büyük zevkimiz.Helede yavruları uyutup şöyle köşemize çekilince hemen kahveler yapılır yavaş yavaş içilir.Hazır yaramazlar yokken tadı çıkartılır..Ama eşimle en büyük keyfimiz damla sakızlı türk kahvesi ve kahveli fındıklı drajeler.İşte o zaman daha bir keyifli oluyor.Zaten acısı ortası şekerlisi   kahveyi nasıl içtiğin değil kimle içtiğin önemli...

                       

İşte bunlar sadece eşimle benim kullandığımız 10 yıllık kahve fincanlarımız.Annemin çeyiz hediyesiydi.O yüzden gözüm gibi bakıyorum

                        

Bu da bir bayram dönüşü Kütahya'dan çok severek aldığım lokumluk.Tabii ben drajelerim için kullanıyorum.Bu arada damla sakızlı kahvede Kahve Dünyası'ndan.

CİMCİK HAMURAŞI

İşte bu ramazanda verdiğimiz iftar sofralarından biri.Tabii ki ramazan dahi olsa oruç bile olsak o mantıyı yapar yeriz.Ben bu sefer hazırlıklıydım.Çünkü annem mayıs ayında ziyaretimize geldiğinde "kızım kalk boş boş oturmayalımda mantı bükelim .Ramazan da canın isterse bu yaramaz kuzuyla yapamazsın " deyip hazırlayıp dondurucuya koymuştuk mantıları.İyi ki yapmışız.İlk defa bu kadar kolay bir mantı sofrası hazırladım .Tabii ki annemin sayesinde .Hep derler ya "annen söylüyosa doğrudur" diye.Gerçekten öyle.Bu gün annem yanımızda olmasada onun elinin değdiği mantıları pardon bizim oralarda cimcik hamuraşı derler güzelce yedik.Ellerimize sağlık.Tabi ki annemle benim.Başrolde mantı olnuca yanına çokta fazla bir şey istemiyor.Ben de o yüzden biraz yemekleri basit tuttum ki mantının tadına varabilelim diye.Ben bu sofrada mutluydum.Umarım sizin de her sofranız sevdiklerinizle mutluluk dolu olur.

                           

 İşte buda soframız biraz sadeydi ama herşey güzeldi

                           

Bunlarda iftariyeliklerimiz peynir tabağı ,zeytin tabağı,reçellerimiz.bu arada reçellerin hepsini kendim yaptım.Tariflerini yakında paylaşıcam.Ve olmazsa olmaz cevizli hurma ve çerez tabağımız

                        

Hurma tabağı

                        

                                   

                           

Ogün çorbada biraz kolaya kaçtım Hazır çorba pişirdim .Knoorun yeni çıkardığı valide sultan çorbasıydı.Ama ben beğenmedim.Tabii ki benim damak zevkime uygun değildi.

                        

Buda yoğurt üstü karışık kızartma.Bu yemeğin hem tarifini hemde hikayesini yakında paylaşıcam

                       

 Ve yine bir olmassa olmaz daha semizotu salatası

                       

                         

 Başrolde cimcik hamuraşı

                       

                        

Cimcik hamuraşının tarifine gelince,

Malzemeler

Hamuru için;

Yarım kilo un

3 yumurta

1 su bardağı su

tuz

İç harcı için

250 gram kıyma

1 adet soğan

6-7 dal maydanoz

tuz ,karabiber

Sos için

1  yemek kaşığı tereyağı

yarım çorba kaşığı salça

1 tatlı kaşığı pulbiber

ve sarımsaklı yoğurt

Yapılışı

Öncelikle hamuru için un,yumurta, tuz ve suyu ekleyip kulak memesi yumuşaklığında hamur elde edip hamurumuzu kenara alıp dinlendirin Daha sonra iç harcı için soğanı rendeleyip maydanozları ince ince kıyıp kıymamıza ekleyip tuz karabiber ilave edin.Kenarda dinlenmiş olan hamurumuzu alıp bezelere ayırın

Unlanmış tezgahta bezeleri oklava veya merdane ile açın.Yuvarlak açtığınız hamuru eşit karelere bölüp iç harctan yerleştirin.Bohça şeklinde sıkıca kapatın.Tencerede kaynatmış olduğunuz suya atıp 5 dakika karıştırın.İstediğiniz yumuşaklığa gelince ocaktan.alın.Süzgeçten süzdürüp servis tabağına alın.Sos için tereyağını tavada eritin.Üzerine salça, pul biber ve yarım çay bardağı su ilave edip sosu hazırlayın.Mantımızın üzerine önce yoğurt sonra sosu gezdirip servis edin Şimdiden kolay gelsin

AFİYET OLSUN....

                         

SEBZELİ VE TAHILLI MERCİMEK ÇORBASI

Ramazan gelince hemen tarif kitaplarını elime alıp değişik çorba tarifleri arıyorum .Velhasıl çorba ramazanın ayrılmazı.Yemek olmasa bile o hep sofranın baştacı.Keremin benim büyük kuzu olur kendisi küçüklüğünden beri limon sıkılcak çorba diye tarif ettiği bir tarif vericem sizlere umarım beğenirsiniz Klasik mercimek çorbasının daha çok malzemeli olanı.Hem çocuklar için çok faydalı hemde ramazanda kolaylıkla yapıp yiyeceğiniz bir tarif.Şimdiden kolay gelsin.

                         

Malzemeler

1 su bardağı kırmızı mercimek

1 çay bardağı pilavlık  bulgur

1 çay bardağı sarı mercimek

1/2 çay bardağı pirinç

1 adet kuru soğan

1 adet havuç

1 adet sivri biber

1 adet kırmızı biber ( mutlaka ilave edin farkı tadında )

2 diş sarımsak

1 yemek kaşığı sıvı yağ

tuz,karabiber

Servis için limon

Yapılışı

Önce mercimekleri,bulguru ve pirinci bir kere sudan geçirip süzüyoruz.Daha sonra sebzeleri irice doğruyoruz.Bütün malzemeyi tencereye koyup tuzu ,karabiberi, yağı ekleyip tamamı yumuşayıncaya kadar pişiriyoruz.Ben genelde düdüklü tencere kullanıyorum.Hem pratik oluyor hemde kısa sürede pişiyor.Pişen çorba harcımızı önce blendırdan sonra süzgeçten geçirip bol limonla servis ediyoruz.

AFİYET OLSUN 

RESTAURANT DEREBAHÇE

Bu akşam ilk kez dostlarımızla birlikte dışarda iftar yemeğine çıktık.Biraz meşakkatli oldu ama olsun tam ezan okunurken oturduk masamıza.Ben Bursa'ya daha yeni yeni alışırken tam bir gezgin kaşif olan eşimin bile bilmediği Uludağ'dan gelen dere seslerinin yamacına kurulmuş çok güzel huzur veren  bir restaurant derebahçe. Biz dışarda yemeği tercih ettik. Tercihe göre kapalı kısmı da olan restaurantı çok beğendik.Biz minik kuzunun mızıldanmalarından dolayı herkesin tamda keyfe gelip çay içtiği zaman kalktık.Ama ramazandan sonra köy kahvaltısına gitmeyi planlıyoruz.Bence eğer sizde Bursadaysanız yada geçiyorsanız mutlaka uğrayın.Biz çok sevdik